18 Aralık 2008 Perşembe

bir gün,bir gece,bir zaman oturuverirsin masa başına:
sadece yazmak için.
cümleler arası saklambaç oynar durursun.parçalara bölünürsün.
bir cümle mutluluğunu anlatır,bir cümle hüznünü,bir cümle onu anlatır,bir cümle bunu...
bazense yazamazsın bir şey, bu saklanacak parçalarının olmadığı anlamına gelmez.
isteksizlik peyda olmuştur bünyede.
ya da o gün fazla iyi saklanamayacağını hissedersin.
bilinmemek,bulunmamak daha cazip gelir.
içinde halledebileceğini hissedersin,kimse bilmesin dersin.
"bak bu defter bile bilmesin."
bildiklerini karşında görmek istemezsin.
şunun gibi bir şey:
kabullenememek?

bir cümle içine gizlenmek istiyorum.
koyu renk elbiselerimi geçirmek üzerime.

gecenin içinde bir lacivert nokta olmak istiyorum.

potter kitabından çıkma görünmezlik pelerini istiyorum.

bir çizgi olmak istiyorum sonsuz labirentte.

bir feslegen yaprağı olmak uçsuz bucaksız bahçede...
.
.
.

Hiç yorum yok: