25 Aralık 2008 Perşembe

Kendini Gerçekleştirme

Maslow'un Gereksinimler Hiyerarşisini bilmeyen yoktur herhalde(hani şu piramit)Onun en tepesinde KENDİNİ GERÇEKLEŞTİRME diye bir sözcük öbeği bulunur.Neymiş nasılmış bu kendini gerçekleştirme?Kendimizi bir ele alalım dedik,ortaya böyle sonuçlar çıktı:

*Gerçekçi, yaratıcı, empatik ve doğaldırlar, ulaşılabilir hedef koyarlar
Gerçekçi değilim galiba ben, gerçeklerin varlığını kabul edip onlara gözünü kapayan insan modeliyim.
Yaratcılık konusuna gelince belki buradan kendime puan verebilirim:)Olmayacak şeylerden olmayacak şeyler yapmaya çalışan, gördüğü şeye bir şey katmaya uğraşan biri oldum,oldum olası:)Ama bunu derslere taşıyamayan, slayt yapma özürlüsü olduğum da aşikar:)
Empati benim en çok önem verdiğim şeylerden biridir.Başkalarını anlamaya çalışmak bazen bir çok sorunun üstesinden gelmeni sağlıyor.Her zaman empati kurmada başarılı olamasam da bunun için çaba sarfederim.
Doğal olma mevzusu ise ben doğallıktan yanayım.Samimiyet dedikleriyle olağanca bağlantılı olan bu konu insan için başta gelmeli zaten.Olduğun gibi görünmek...
Ulaşılabilir hedef koymam ben:) Bu dershane öğretmenlerinin öğütlerinden kalan bir alışkanlık olabilir belki...Zamanında tıp hedeflemiştik mesela.Bu işin fayda ve zarar boyutu vardır elbet.Bilmem ulaşılabilirliği nasıl kestirebilirim.

*Bağımsızdırlar ve özel yaşama önem verirler
Bağımlı olduğum şeyler vardır,Bağımsız değilim tam olarak.Ama böyle olmayı isteyen benim
Onlar dışında elbette bağımsızlık vazgeçilmez bir şeydir.
Özel yaşam özeldir.

*Kültürün ve toplumun beklentileri doğrultusunda hareket etmezler.
Bu maddeler içerisinde kafamı en çok karıştıran maddelerden biri.Her ne kadar istemesem de yapıyorum ben bunu, bazı konular oluyor ki tamamen beklentilere yönelik davranıyorum.Kültürü ve toplumu hiç önemsememek değildir herhalde burada söylenilmek istenen, kültür güzel bir şeydir birçok yönden...Bilmem, farkında değilim bu konuda hangi boyutta olduğumun...

*Doruk yaşantıları vardır.(kişinin kendisini çok mutlu hissettiği/yaşantısının anlarını kavradığı çoşku dolu anlardır.Derin estetik yaşantılar,yaratıcılık anları,sevginin en yoğun hissedildiği anlar/doruk yaşantılara örnek olarak verilerbilir)
Doruk yaşantılarım vardır, bazen çok küçük şeyler beni aşırı mutlu hissettirebiliyor.O an zıplama istekleri falan doğuyor içimde, "içim içime sığmıyor"
Öğretmenimiz bu maddeleri doruk yaşantılarda düğümlemişti, kendini gerçekleştirme ile doruk yaşantı arasında doğru bir orantı varmış...

*Az sayıda insanla çok derin ve anlamlı ilişkilere sahiptirler.
Bu maddeyi çok severim.Olması gerekn budur bence de!Çok fazla insanla yakın arkadaşlık boyutunda olduklarını iddia edenlerin arkadaşlılarından şüphe ederim.
Benim çok fazla değildir kendimi yakın hissettiğim çevre...
Ama fazlaca dağılmış olduklarından yakınırım.Kişi sevdiğiyle olmalıdır.
Hayatın yoğunluğundan sıyrılıp ilgilenmeli bu azınlığın sevgili üyeleriyle:)

*Değerleri ve tutumları demokratiktir.
Öyle olmaya çalışırım.

*Kendilerini olduğu gibi kabul edip severler.
Iııı, burada bir problem var ciddi anlamda.
Kendimi sevmediğim anlar> sevdiğim anlar.
Kendimi suçlarım birçok konuda.Bu da çok fazla acı çekmeyi beraberinde getirir.
Bunu aşmaya çalışıyorum fakat aşılması kolay bir şey değil ne yazık ki...

*Mizah anlayışları felsefi ve dostçadır.
Yok yok değil:)Dostçadır belki ama felsefik olmadığı kesin.
Benimki biraz saçmacadır:p

*Gereksiz kaygılar yaşamazlar.
Yaşarım, bazı konularda ciddi anlamda abartırım.
Bunu çok fazla düşünmeye ve hayal dünyamın şaşırtıcılığına bağlıyor ve işin içinden sıyrılıyorum(tereyağı-kıl ilişkisi)
*Başkalarını olduğu gibi kabul edip severler.
Severim.
Ararım sevecek bir yön.
İlk başta kabullenmesi zor olur ama çalışırım.
Genelde severim gerçekten sinirimi bozan bir yönü yoksa...

*Probleme değil çözüme odaklıdırlar.
Önce bir problemi kabullenememe sürecinden geçer sonra "ne yapılabilir ki?" derim.İlk başta "aha çözüm bulmam lazım" diyemedim hiç. "Sen nerden çıktın problem kardeş" dedim çokça, tabi farklı bir üslupla:)

*Amaçlarla araçları ayırt ederler.
Etmeye çalışırım ama ruh haline göre karıştırılabilir bir mevzu bu...

işte öyle...
Kendimi gerçekleştirdiğimi düşünmüyorum yanıtlardan yola çıkarak...
Ama çalışıyorum bir şeyleri değiştirmek için:)
belki bu da önemlidir:))

ve son olarak,
konuyu sLn , yıldız yolu, antepian ve sRkn'a pasladım gitti:)
bakalım onlar neresinde bu maddelerin?
isterlerse seve seve okuruz:)

6 yorum:

Adsız dedi ki...

Yahu millet "Çantanda ne var?" gibi basit mimlerle uğraşırken, bize gelen mime bak azizim! Bu kadar kazık sormak zorunda mıydınız hocam!? Hiç çalışmadığım yerlerden çıkmış olsa da cevaplandıracağım artık paşa paşa, ne yapalım! :)

a. dedi ki...

ehehhe:D
yapabileceğine inandığımdan sordum evladım:p
(prova yapıyorum:p)
bekliyoruz efendim,
384738954732 göz ile...
:p

CaRtMaNtR dedi ki...

Bu maslow'un ihtiyaçlar piramidi ünide çok işime yaramıştı. Hem iletişim hemde insan ilişkileri dersinde çok ekmeğini yemiştim :D

Piramidin tepesinde estetik ihtiyaçları karşılamanın olduğunu varsayar bunu nasıl karşılar insanoğlu diye derste tartışırdıkta hatta :D

Adsız dedi ki...

Ben bitirdim hocam.

S dedi ki...

bu mim antepian'dan bana gelmis bulunmakta :)
merak edip sizin yanitlarinizi da okumak istedim.
ne de iyi etmisim..

a. dedi ki...

@CaRtMaNtR
İnsana kendini sınama olanağı sunuyor böyle şeyler o yüzden ben de çok seviyorum:)
önce kendine dönüp bakıyorsun sonra insanlığa...

@antepian v fakeangel
hemen okuyorum efenim:))