Ve bir "10 Mart" daha düşer...

Bir basamak daha atladım galiba. Belki diyeceksin ki "Ömürdeki basamakların yanında lafı mı olur bir tanesinin?"

Büyük düşünmeyeceğim bu gece; bu anı, bu günü, bu yılı, bu yaşı düşüneceğim.

Şimdiye kadar hep "1"lerle haşır neşir olmuştum, bu kez kucağıma bir "2" düştü... Sanki "1"ler varken küçüktüm; 10'dum mesela, sonra 15 idim, en sevdiğim yaşlardan biri olan 17'deydim bir zamanlar... Sonra 17 den sonrasını sevmiştim, olur mu size de öyle? "Bak şu yaşa gelsem, çok hoşuma gidiyor..." gibisinden kulağa komik gelen, öze sevinç getiren cümleler dolanır mı dilinize?

Korkuyordum "2" lerden... Sanki büyüme basamağı gibi değişivermişti onlar basamağı...

En önemli kararların verileceği basamak gibi, ürkütücü geliyordu. Ama basınca o yaşa, mesafenin o kadar da değişmediğini fark ediyorsun, bir saat önce neysen hala osun, değişen sadece rakamlar. Uzun bir zaman sonra ağır çekimde işleyen değişimi bir anda görüverince korkuyorsun yaşından, garip bir şey, ama bu işler de böyle işte...

Doğum gününden bahsedeyim biraz da... Aslında çok da önemli olmadığını söylediğim ama içten içe meraklandığım bir gün oluyor genelde. Hani seviyorsun çevrendekileri, onlar da seni belki, ama gördüğünü duymak, sahici kelimelere dokunmak istiyorsun işte. Unutanlar oluyor tabii, kızmıyorsun onlara, hayatında neredeyseler hala aynı yerlerinde oluyorlar, bir doğum günü nedir ki onunla geçirdiğin onca vaktin yanında? Bir gün, birçok zaman hissettiğin şeyleri duymasan ne değişir ki? Değişmez işte bazı şeyler, değişmemeli zaten...

Gelelim hatırlayan kesime.

Bir şey vardır, bir cümle...

Biri çıkar "İyi ki..." der, sen de geçirirsin içinden bir "İyi ki..."

Nedir ki doğum günleri sevdiklerinle değilsen? Onlar yoksa sen neredesindir ki?

Bu hayatı anlamlı kılan şey çevrendeki insanlardan başka nedir ki?

İçinde gizli tutup, bir doğum gününde sarfettiğin cümlelerin yerini ne doldurur ki?

İçim öyle ısındı ki bu yaşa...

Sevdiğim onca insandan mesaj almak, seslerine dokunmak, sarılmak...

Öyle güzel bir duygu ki bu. İşte doğum günlerinin başladığı hissiyat noktası...

Güzel bir sabah, güzel bir öğleden sonra ve "en" sevdiklerimle geçirdiğim muhteşem bir akşam...

İşte duygulu ve mutluyum var mı ötesi?

Yazım gülümseyemiyor belki ama ben içten içe gerçekleştiriyorum bu eylemi...

Nice güzel yaşlara sevilenlerle...

20!