28 Ocak 2010 Perşembe

Mutluluk Bu, Erimez ki



"Sevmem ki beyazı" dedi biraz utangaç.

Sonra o konuştuğu kişi elinden tutup sürükleyiverdi onu. Dışarıyı görebileceği bir yere götürdü. Beyaz vardı cam ardında, beyaz doluyordu etraf. Biri eline beyazın tüm tonlarını almış boyuyordu. Damlaya damlaya ne olur bir bak diyordu adeta.

Beyaz doldu kızın gözüne. Beyaz bir ışık da içine sokuldu. Artık o da beyazı seviyordu...

Sonra beyaz giyindi. Sonra "Beyazından istiyorum" dedi dondurmacıya. Beyaz kurabiyeler pişirdi öğleden sonralara...

Bir tek beyaz yalanları sevmedi. Bir tek onlara ısınamadı...

* * *

Bu sabah, karın mutluluğuyla uyandım. O yağarken inceden, birikirken oraya buraya, bir mutluluk da yanıbaşıma birikti. Çocuk ruhum oturdu bir köşeye, izlemek istedi yalnızca o güzelliği. Çocuklar vardı bahçede, sabahın erken saatinde mutlulukla uyanan birileri hep vardı ya, sanki bugün daha başkaydı. Sevinçle giyindi bugün çocuklar, sevinçle sardı elleri eldivenler...
İlgilenilmeyen kömür tanesi güzel oldu, dolaplarda havuçlar bulundu, el birliği denilen şey avuçlara gark oldu...

İhtimal, üşüdü birileri, ihtimal birilerini üzen şeyler vardı...Hep olurdu ya öyle şeyler...
Ama ihtimal yoktu ki, bir anlık da olsun sevinmedi birileri...Buna ihtimal yoktu ki...

Kar yağdıkça umut yağdı bir yerlere, gülümseyen kardanadamlar yapıldı bir yerlerde, biliyorum!

Bu soğuk hava, soğuk mevsim içimizi ısıttı yine...

Kış yine yaptı yapacağını işte...

Yine yaptı yapacağını...

3 yorum:

Türabi dedi ki...

Giriş çok güzeldi :)
ah karı sevmeyen var mıdır ki?
Yüreğinize sağlık,muhabbetle..

_zAhİr_ dedi ki...

"bütün griler eskiden beyazdı" belki bu yüzden; "Sevmem ki beyazı" :) herkes en azından bir anlık sevindi mutlaka..

a. dedi ki...

@Türabi
Güzel şeyler uyandırıyor şu mevsimler insanda:)

@Zahir
Belki ondandır kimbilir!