23 Haziran 2010 Çarşamba

The Rage in Placid Lake



Eğlenceli, aynı zamanda düşündürücü bir film The Rage in Placid Lake. Placid; korkusuz, akranları tarafından pek sevilmeyen bir gençtir. Aslında gariptir, birçokları için de ezik... Etrafa uyum sağlamayı tercih etmeyen kendisidir de bunun yalnız kendisi farkındadır. Bu durumda olan yalnız o değildir ama; bir de Gemma vardır ve tahmin edildiği üzere Placid ile Gemma çok iyi arkadaş olurlar.


Gemma ilerde bilimle uğraşmak istemekte olup bu konuda da ciddi anlamda yeteneklidir.
Placid bir müddet kendisi gibi olup çılgınca şeyler yapar... Ailesini, öğretmenlerini deşifre ederek ortaya iddialı bir kısa film koyar ve umduğu gibi bu davranışı oldukça dikkat çeker. Evrime dayanarak kendisinin uçma yeteneğini test etmek için yüksek bir binadan atlar ve tüm kemikleri kırılır.

Ama bu yaptığı şeyler toplum tarafından kabul görmez ve kendine bir plan yapar:
Artık toplum tarafından kabul gören bir kişi olacaktır!



Ve olaylar gelişir...

Film hayatın güzel bir yanını sunuyor bize: Biz kimin hayatını yaşıyoruz? Olduğumuz kişi mi şu sokakta yürüyen? Ne kadar kendimiz olduk? Toplumda kabul görme isteğimiz ne boyutta?

Ve hep böyle devam edebilecek miyiz?


Gülüp eğlenirken oturup düşündüren de bir film... Belki bazıları için sıkıcı ama bazılarımız için gerçek. Çok beğenmedim, başucumda duracak bir film de değil ama "kendi halinde hoş"


Hiç yorum yok: