3 Şubat 2013 Pazar

On beşimden Beri Düşünürüm Bunu

Filmlerde olur; karakterimiz bir çıkmaza girmiştir. Herkes tepesine çullanıp yapmadığı/söylemediği bir şeyi yaptığını/söylediğini iddia etmektedir. Biz biliriz onun haklı olduğunu, her okun kendisini gösterirken haklılığını ispat etmek için nasıl çırpındığını; fakat elimizden de bir şey gelmez işte. Filmi durdurup içine giremeyiz, yanımızdakilere vahtühbakışları atarız bir şeyi değiştiremeyiz, yerimizden öylece izleriz her şeyi. Böyle zamanlarda hep düşünmüşümdür; ben aynı durumda olsaydım ne olurdu? Kim inanırdı bana, kime koşardım? Hayatımdaki herkesi gözden geçirirdim sonra. Yine de kimseye kesin bana inanır gözüyle bakamazdım. Acı bir şey, düşününce. Sonra derdim içimden işte - biri olsa yanımda, tüm oklar benim söylediğimin aksini gösterirken bile benim dediğime inansa, anlatma - biliyorum dese, yorma kendini daha fazla ne desen kabulüm dese, içini biliyorum ben de-se, de-se... Var mı öyle insanlar, sahi? Buldum sandığımda kaybetmeyeceğim, hep ama hep inanacak... 

Yok, 
değil mi?

Kandırmayalım kendimizi öyleyse daha fazla.


Hiç yorum yok: