18 Mart 2016 Cuma

Bana Uzun Uzun


Buradasın.

Aynı şehirde uzak uzak yerlerde de olsak, burada bir yerdesin. Yakınımda. Sen uzak hissetsen de fark etmiyor. Hani şarkı diyor ya "gitmesek de görmesek de..."diye, işte benim için bir köy var ve o köy bizim.

Hem ben o şarkıyı da çok severim. Sen o şarkının köy okullarındaki örme yakalı çocuklar için yazıldığını düşünmüş müydün hiç? Ben sık sık düşünürüm bunu. Yemyeşil arazilerde Türkan Şoray'lı filmdeki gibi çocuklar ve bir kadın olur hani... Belki sen de görmüşsündür o filmi. Çocuklar şarkı söylerler o tepede. 

Seninle konuşmak... Uzak. Seninle görüşmek... Daha da... Sana yazmak ama... Çok yakın. Belki yaparım bunu ara ara. Okunmasalar da yazılanlar, yazmak iyi geliyor. Sanki sana bir şekilde ulaşırmışım gibi, birlikte mi konuşmuştuk Köprüdeki Kız filmini... İşte oradaki gibi bir bağ olmasını hayal ediyorum işte aramızda. 

Bu aralar hep eski e-postaları okuyorum. Eski, o da eski, bu da eski... Eski olması canımı çok yakıyor ama seviyorum yakışını da. Bahardan mı olur bu, bir çeşit mutluluk... 

Her şey bambaşka olsaydı, çok isterdim. Hepsi ama hepsi benim suçum. Ama görüyorum da artık. Her şey için çok geç olduğunu bilsem de...

Buradayım,

hiç olmadığım kadar.







Hiç yorum yok: