31 Mayıs 2008 Cumartesi

"bilmediğim"i biliyordum oysa...

bazen merak ediyorsun birini...
gerçekten merak ediyorsun...
yapmaman gereken her şey geçiyor kafandan birer birer...
bütün verdiğin sözler azat ediliyor içinde...
deli gibi merak ediyorsun...
onun nefes almama ihtimali nefesini çekiyor ciğerlerinden...
hasta olma ihtimali yaralıyor seni...
ve o merak içinde olasılıklar kilitlemişken seni
deli gibi açmak istiyorsun kilitleri
anahtar olmaya çalışıyorsun...
kırmaya çalışıyorsun...
olmadık şeyler geçiyor zihninden...
aramak istiyorsun...
ulaşmak istiyorsun işte bir şekilde!
zorluyorsun kaderini...

zaman geçiyor ulaşıyorsun merak ettiğine...
soruyorsun:
"nasılsın?"diye...
uzun bir zaman sonra yanıtlıyor cevabını...
cevabın geç gelmesi değil seni yaralayan,
o kadar umursarken umursanmamak değil!
hala öğrenememek...
hala bilememek nasıl olduğunu...
sonra veriyor cevabını...
öyle bir cevap ki bilmediğin harflerle dokunmuş sanki...
bilinmezliklere gömülmüş...
zaten bilmediğinin farkında"bilmediğin gibi..."diyor...
oysa senin seçimin değildi bu "bilinmezlik"
sen hiç bu kadar bilmeye susamamıştın!
o bilmediğin seni bilerek yaralamak istemişti belli ki...
biliyordun işte!

sonra saçmalıyordun avaz avaz...
"bilmeyen" kimliğine bürünüyordun
karşıdakinin seni bildiği gibi...
daha doğrusu bildiğini sandığı gibi...




Hiç yorum yok: