"The Truth About Cat and Dogs"
benim hayatımın en özel filmi galiba,birçok yerinde gözlerim dolar,birçok yerinde durduramadığım kocaman bir gülümseme yayılır yüzüme :)
benim hayatımın en özel filmi galiba,birçok yerinde gözlerim dolar,birçok yerinde durduramadığım kocaman bir gülümseme yayılır yüzüme :)
Aslına bakarsanız pek hoş bir hikaye değildi yaşadıklarım,bir anlatmayı deneyeyim bakalım...
İki yakın arkadaş var benim senaryomda da biri sarışın,mavi gözlü,efendime söyleyeyim boy pos da var ve aptal sarışın değil filmdeki gibi,en azından ders bakımından öyleydi,ya da ben yanılmıştım tamamen...aptal aptaldır di mi?:P
ve de çirkin,zeki,aklı başı yerinde boyu posu diğer kız gibi olmayan bir şahsiyet var...Aslında bence filmdeki kız çirkin değildi ama herkes ona öyle davranıyordu,kız da kendini ucube gibi görüyordu:) her neyse sanırım o da benim.aslında o zamanlar insanlar tarafından çirkin olarak adlandırılan biri değildim 8-)ama arkadaşımın yanında elbette solda sıfır kalıyordum...kıskanıyor muydum?hayır...gerçekten değil,o benim 5 yıllık en yakın arkadaşımdı,beni anlıyordu,ben onu anlıyordum...filmdeki kız gibi değilmişim ben çünkü tüm bu arkadaşlık ilişkisi bir dalavereden ibaretmiş ve ben kocaman bir aptalmışım!güler misin ağlar mısın sayın okuyucu ama benim duygularım vardı aynı filmdeki veteriner ufak boylu esas kızınki gibi :) 8-)
bahsedilen şahıslara göz atalım bi:
Filmdeki aplamız biriyle ilk buluşmasına sarışın komşusunu gönderir,telefonda kendisini sarışın,uzun boylu,mavi gözlü olarak tarif etmiştir çünkü...kendine güvenememiştir...her neyse aslında filmdeki sarışın iyi niyetli biridir fakat kendini bir ara bu oyuna kaptırmıştır,bu durumu fark eden veterinerimiz bunalıma girmiş,kimseyle konuşmaz olmuştur.(bu arada esas oğlanla tanışmışlardır,sarışın kız bunları yalnız bırakmaya falan çalışmıştır öncesinde...)her neyse arkadaşının üzüldüğünü anlayan sarışın çok üzülmüş devamlı telefonuna mesaj bırakmıştır,özür dilemiştir yüzlerce...
yine atladığım bir yer var ki bizim sarışın esas oğlana veterinerin telefonunu vermiş ve bütün gece harika bir sohbete tanık olmuşlar pek yakından...oğlan şaşırıyormuş,sarışın normalde aptal gibiymiş ama telefondaki çok akıllıcaymış...
neyse ne oluyor oluyor esas oğlan asıl sevdiği kızın telefondaki kız olduğunu hissediyor ve gerçekleri öğrenince sarışın güzelini hiç düşünmeden yolun gerisinde bırakıyor...bizim çirkin prensesle prens mutlu sona ulaşıyorlar:
dönelim bizim hikayeye şimdi...sarışın kız en yakın arkadaşının sevdiği insanla çıkar gizliden,filmdeki gibi pişmanlık duymaz ve gayet bilinçli bir beraberliktir bu...
yaptıkları yetmiyormuş gibi -ki bizim asıl kız hayatında ilk defa birine aşık olmuştur,ne biçim sevdiğini öğrenmek için günlüğünde mürekkepleri birbirine girmiş sayfalara bakın-asıl kızı arkadaşsız bırakmıştır...filmdeki arkadaşlığını geri kazanmaya çalışıyordu...
kendisi gittiği yetmemiştir tabi gerçek hayat sarışınına,asıl kızı hepten arkadaşsız bırakmak üzere sınıfın tüm kızlarını kendi safhına çekmiştir!
ve bilmem tahmin eder misiniz bu esas oğlan hiç de filmdeki gibi hissiyata sahip biri değilmiş,değmezmiş...
o güzelliği,aptallığı seçermiş...
kendisi de akıllı sayılmazmış nasılsa?!
ve mutlu son hiç olmamış gerçek insan hikayesinde...
tüm yaz boyu ağlamış çirkin kız...
ve yeni sezon okul açılışında aptalın sözüne kanmayıp da ona küsmeyen tek insanla iyi bir arkadaşlık kurmuş,erkeklerle futbol oynamış teffüslerde...
ve çalışmış deli gibi...
gitmek istemiş o mekandan...
yatılı bir öğretmen lisesi kazanıp gitmiş...
:)
neden bunları anlattığıma geleyim şimdi...
o kadar aptalım ki bazen ben...
o arkadaşımla aramıza bir selamın girmesini ummuştum
bir özür
bir açıklama ummuştum...
ama sanki ben ona kötülük yapmışım gibi tavırlar takınmıştı....
içimdeki her şeyi süpürüp gitmişti...
yatılı okulu kazanmadan araya selam sabah girmişti...
çünkü ben onun umduğu gibi düşman olmamıştım.
savaş açmamıştım...zaten gücüm yoktu...ömrümden ömür gitmişti,o nerden bilebilir ki?
doğum günlerini bile kutluyordum,hala ne hatrıydı bu?
neden çabuk unutuyordum bazı şeyleri?ya da unutmuyordum ama etkisi neden bu kadar kısa sürüyordu?
her neyse lise 2 gibi aklım başıma geldi ve artık irtibatı kestim,zaten o da bana meraklı değildi...
hala arada görüyorum,kokoş bir hatun olmuş çıkmış,kendinde bir güven...ve konuşsan melek zannedersin...çok yakınız zannedersin...yani ben değil de o...
açık sarı boyasıyla sahte sarışına dönmüş,iyice ruhsuzlaştırmış kendisini...
bugün yine gördüm onu hem de iki kez karşılaştık.görmezden geliyordum ama bu kez öyle bir durum olmadı,aramızda bir mecburiyet konuşması gerçekleşti...hala beni ezer gibi bakışları var,kendinden emin,her şeyi unutmuş bir havası var...
ben de ezik pozisyondayım hala...değişemedim galiba,onu görünce 7.sınıftaki halime dönüyorum.
ama hayatımda derin yaralar bırakıp gitti...
ben aşk falan,çıkmak vs istemiyordum zaten...
platonik,saf bir aşktı benimkisi...
ama insanlar onu da iğrençleştirmeyi başarmıştılar...
mutluyum ama bir yönden...onun sayesinde çalıştım,adam olma yolundayım...
sevmediğim biriyle samimiyetsiz,kişilksiz şeyler yaşamadım...
kimseyle bir şey yaşamadım zaten,lise 3 e kadar kimseyi sevemedim.
şimdi birini severken hala kendime güvenemiyorum,ahım şahım biri değilim,güzel değilim belki ama samimiyim...aptal bir sarışın güzeli olmaktansa çirkin ama "insan" olmayı yeğlerim...
ben de çirkin benim gibi biriyle evlenirim:p
o kadar da problem değil de mi?
zaten bu vücutlara gönderildik,hiç biri bizim değil...
böyle düşününce ruhlarıyla iletişim kurabiliyorum insanların...
bu arada filmin adının"kediler ve köpekler hakkındaki gerçekler" olması veterinerin radyo programının ismini bu olmasıyla alakalıydı.bense bu ismi kediler alınmasın ama "nankörlük ve sadıklık" olarak uyarladım benim hikayeme...
köpekleri seviyorum:)
ps:bu yazıyı yazarken bana 3.1-film eşlik etti sözleri de nedir öyle?:p
Filmimin sonu bir hüsran
...
Son sahnede o ikisi
Repliğim ağlama sesi
Bu rol bana göre miydi?!
Bu film benim filmim
Burda esas kız benim
Senaryoda bile yokken
Bu süslü şıllık da kim?!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder