10 Aralık 2008 Çarşamba

Giordano Bruno



aklıma geldi,geçen yıl bir tatil başlangıcında tiyatroya gitmiştik...
pek aceleye gelmişti,tiyatrodan hemen sonra yetişmek zorunda olduğumuz bir otobüsümüz vardı öyle diyeyim ben.
o tiyatrodan bahsedeyim diyorum.
çünkü aldığı ödüllerden sonra tekrar oynamaya başlamış.
gidip bir daha izleme düşüncesi var zihnimde.

iyi bir eleştirmen olamam,layıkıyla anlatamam oyunun şahaneliğini ama önerebilirim.
harika bir oyunculuğa şahit olmak istiyorsanız gidin görün(Durukan Ordu)
kendinizi izleyici değil,oyuncu gibi hissetmek istiyorsanız da gidin.
birkaç gözyaşı dökmek, ya da kahkahalarla gülmek için değil, bir ileti almak istiyorsanız gidin.
birilerini ayakta alkışlamak istiyorsanız gidin.
oyunun etkisini baya bir süre üzerinizde hissetmek istiyorsanız...

bazıları sıkılmış izlerken.
ben sıkılmadım.
hitabet meselesi.
buradan tarihleri gözden geçirebilirsiniz,tabi ki Ankara'da ikamet edenler:)

şöyle bir özet verilmiş "ne hakkındaki bu oyun?" diyenler için:


Oyun; tarihte ‘düşünce özgürlüğünün ilk havarisi’ olarak kabul edilmiş
GİORDANO BRUNO’NUN, fikirleri adına mücadelesini ve sekiz yıl işkenceden sonra Engizisyon tarafından 1600 yılında Roma’da yakılışını anlatır.

2 yorum:

Vladimir dedi ki...

İzmir aslında koskocaman bir köy diyorum. Kızıyor bunu duyan izmirliler. Ama öyle işte benim böyle güzel oyunları izleme şansım çok zayıf bu şehirde.

Film festivalini bile yoketmiş bir kent bu Dokuz Eylül Üniversitesi profesörlerinin kendi aralarında tepişmesi sonucu yıllardır kentimizde film festivali bile yok işte.

Hele tiyatro, zor ihtimal...

a. dedi ki...

ben hiç öyle olduğunu bilmiyordum izmir'in:S
vardır muhakkak tiyatro ama pek yaygın değil demekki...
vatandaş da pek istekli durmuyor anlaşılan,eksikliğini hissetmiyor senin kadar.