8 bölümden oluşurdu seksek. Bir karenin tam ortasına koymalıydın ayaklarını, çizgiye basmamalıydın.
Birinci sınıftayken uyarırdı öğretmen “çizginin dışına taşırma harfleri” derdi.
Yol kenarlarına çizgi koyardı birileri, çizgi içersinde yürümeliydi yayalar.
…
Çizgi önemliydi.
Bir şeyleri ayırırdı ya hani, işte o ayırmalar önemliydi.
İki şey birbirine çok yakınken bambaşka şeyler ifade edebiliyordu.
O yüzden batmalıydı göze çizgi.
Ayrılmalıydı bir şeyler.
p.s: 04.04.09 dan kalan ve neden yazıldığı hatırlanamayan yazı
5 yorum:
vardır bir nedeni
ve hatırlanır vakti geldiğinde :)))
Umarım:)
Ama çok iyi şeyler değildi sanki.Gerçi her şeyin hatırlanmak için iyi olması gerekmiyor sanırım
8-)
bu çizgi denilen ötesine geçilemeyen şey değil mi?
anlar vardır o çizgiyi aşmak istediğin, ama çizgidir işte bilirsin ötesine geçmek oyundan atılmaktır... bazen ooyundan atılma pahasına geçmek lazım çizginin ötesine. bir de oradan bakmak lazım hayata...
@Koyusiyah
Aynen öyle...
@Evren
Cesaret lazım galiba ki zor...
Ama lazım.
Yorum Gönder