24 Mart 2010 Çarşamba

Ellerimle



Hiçbir şey kızdırmıyor artık beni. Olsun diyorum, ne olacaksa hemen olsun bitsin. Gülüyorum her şeye, kahkahalarım havada uçuşup kuşların kanadına konuyor. Belki sen de görüyorsundur o kuşları. Belki dalıp "ne güzel uçuyorlar" diyorsundur. Sen kimsin? Bak onu da bilmiyorum. Duymak isteyen kimsen O'sun...

Başka yerlere yazılar yazıyorum bu aralar. Susmalarım manasız, sana dert yanmadıysam manasız. Bana verilen harflerle başka şeyler anlatıyorum da ondan. Bir de öykü yazmaya başladım, artık elimde senin için kullanacak çok az harf kaldı. Bunları anlatırken de tükeniyorlar birer birer... Benim hikayemi dinlemekten sıkılmadın mı? Ben sıkıldım anlatmaktan. O yüzden yazıyorum. O yüzden artık başkalarının öykülerini anlatıyorum. Benim öykümün hiçbir çekici yanı kalmadı. İşte şurada, köşedeki odada duruyor. Sıkıcı yanlarıyla bekliyor. Odaya gireni sıkıyor. İç karartıcılığından değil ama... Rutinlik diyebilirsin sen adına.

Başkalarını yazıyorum ama sanma ki özeniyorum onlara. Yok. Yapmıyorum öyle şeyler. Ben kötü hiçbir şey yapmıyorum. Uslu duruyorum odamda. Kimsenin kedisi olmadan uslu duruyorum. Kimsenin oyuncağını kırmadan yaşıyorum. Sesimi gerektiği zaman çıkarıyorum. Bölmüyorum hayatını, hayatları, hayatlarınızı... Araya girip durmuyorum.

Sonra şeker uzatıyorum size. Ellerimle yapmışım. Kimse inanmıyor...

Güneş gelmiş dünyaya. Pencereye güneş konuyor, ürkmesin diye perde altından bakmıyorum ona. Buğulu perdelerin ardında dimdik duruyorum. Ayağımda buluttan terlikler...

Hiçbir şeye kızmıyorum. Söylemek istediğim şeyler vardı önceden. Şimdi onları arıyorum. Sonra aramak da anlamsız geliyor. Uslu duruyorum ama. Ağlamıyorum. Radyo dinliyorum bazen. Oynayanlara bakıyorum.

4 yorum:

Evren dedi ki...

öyle işte...

lady dedi ki...

ne güzel yazmışsın "artık elimde senin için kullanacak çok az harf kaldı" diye.. çok sevdim.

buraneros dedi ki...

yazının hoşluğu konusunda aynı cümleleri kurmak, her yazının lezzetine benzer kelimelerle vurgu yapmak, sürekli kendimi tekrar etmekten bıktım:)))

O yüzden şu cümleni öne çıkırap gidiyorum. Yine bir cümlede o kadar çok şey anlatmayı başarmışsın ki... ne diyeyim ben sana:))

"Ayağımda buluttan terlikler."

_zAhİr_ dedi ki...

hemen olsun bitsin... çok derin bu.