4 Temmuz 2010 Pazar

Bir Güzel Gün

Kitaplardaki sevdiğim, gerçekte de olmasını istediğim, olduğunu farz ettiğim gibi değil bu "sanal" olayı. İtiraf etmesi zor belki ama Reth Butler yok gerçek yaşamda, Samim yok, Feride yok, Jane Eyre yok... Ama "sanal" dediğimiz şey var ya o aslında var. Aynada aksini gördüğün kişilere var demen gibi bir şey şu sanallık. Blog yazan insanlar var ya, forumlardaki, sözlüklerdeki, hatta chat odalarındaki sapık insanlar(?) var ya onlar da gerçekler...

Ama nedir bilir misin? Gerçekte yahut sanalda ben sana kendimi nasıl gösterirsem öyleyim. Ben yalancının tekiysem gerçekte de öyleyim. Belki yazarken biraz daha cesur olabiliyoruz, kabul, ama cesaret de aslında asıl olan bizi dışa vurum için kullanılmıyor mu?

Gözümde iğrenç hayaller oluşuyor "sanal" deyince. Hepsi kendine birini arayan chat odası sapkınlıklarından değil mi? Biriyle tanışmak için yanıp tutuşan yurdumun insanlarından değil mi? Tanıştığını zannedip bir ay sonra evlenen insanlar peki, onlara ne demeli? Teyze diyalogları:

- Nerden bulmuş?
- İnternetten, internetten.
- Hay Allah'ım, bir de bu çıktı başımıza!

Unut bunları şimdi, şimdi hepsini sil kafandan. Benim sanal profilim bundan çok farklı çünkü... Hee diyeceksin ki hiç sanal dünyanın iğrençlikleriyle karşılaşmadın mı? Kim karşılaşmadı ki? Ama burada öyle güzel insanlar tanıdım ki ben unuttum iğrençlikleri, onları "sanal" kelimesine yakıştıramadım. Onlar arkadaş ortamında bir kez gördüğün bir yabancıdan daha fazlasıydılar aslında...

Onlar da benim gibiydi biraz. Ben kötü biri miydim ki, napıyordum sanal alemde? Ben niye blog yazıyordum?

Uzatıyorum, uzatıyorum, mütemadiyen yapıyorum bunu. Ama kuru kuruya "ben bugün pek güzel vakit geçirdim" demek olmazdı. Uzaktan uzağa (:P) sevdiğim insanlardı onlar ama bugün daha birçok sevdim. Bazıları (o kendini biliyor) pek blog yazmazdı ama yazdığında da pek güzel olurdu okuması. Bazılarını önceden de biliyordum da ne diyelim kader ağlarını mı ördü şimdi? Bazılarını hiç bilmezken bilmek mi nasip oldu?

Hayat tuhaf diyoruz ya bazen. Sahiden tuhaf...

Ama tuhaflıkların içinde de güzel.

Sevgili blogdaşlar, şemadaşlar (o da neyse:D) sayenizde bir güzel gün...



P.s: Bahsi geçen şahıslar bi dost, sLn, mischief



4 yorum:

Evren dedi ki...

neysek öyle yansıyoruz boşlukta...
bu konuda buranerosun güzel bir yazısı vardır, siberalemi anlattığı, kendi deneyimlerinden yola çıkarak. o yazıya şöyle bir yorum yazdığımı hatırlıyorum, ya olduğumuz gibi içtenlikle açıyoruz yürek kağılarımızı karşımızdakilere, ya da olmak istediğimizi resmediyoruz. resim ilk yağmurda bozulsa da...
günün bugün de güzel geçsin.
sevgierl...

Selin dedi ki...

Konuya "sapık" diye girince tırstım ben :))

Bilmukabele efendim, yine gelin, yine bekleriz :))

bi dost dedi ki...

şema seni seviyor:)

gauss dedi ki...

bazen gerçek hayatta tanışma şansının olmadığı insanlara ulaştırdığını düşünüyorum sanal hayatın. fakat bu düşünceyi inanmayan biri için temel bilimler, inanan birisi içinde kader gözüyle analiz de etmek lazım. her ikisinin kesişimi de olabilir tabi bunuda tartışmak lazım :Ç neyse, asl? :Ç