15 Kasım 2010 Pazartesi

Garip Huylu Mimim



Mim gelmiş Finduilasımızdan. Aslında baktım da şimdi, 2008 kasımda yazmışım böyle bir mim . Ama değişmiş onların bazısı, şimdilerde farklı "garip huylar" uygulamaktaymışım. Haydi o zaman başlayalım:

* Tanımadığım insanlara bazen sırf eğlence olsun diye, bazen de gerekli gördüğüm için farklı biriymişim gibi davranırım ya da rol yaparım işte. Mesela bir cafeye girdik, oturduk diyelim ki; ama sonra ortam bizi sarmamış olsun. Çıkıp gitsek tuhaf olacak; ben hemen kafamda bir kurgu oluştururum. Hızla ayaklanıp çıkarken, cafenin sahipleri duyacak şekilde ya elime telefonu alır " yaa demek siz orada bekliyordunuz, tamam geliyoruz" falan derim; yahut işte yanımdakine "nerden çıktı ya şimdi bu, tam oturmuştuk offf!" gibi serzenişlerde bulunurum. Yeni tanıdığım insanları sevmediysem uyuz gibi görünesim gelir, bazen çok şakacı görünmek isterim, işte şekilden şekle girerim...

* Yolda, sokakta, orda, burda bir çocukla - bebekle göz göze gelmişsem mutlaka ona gülümserim. Ya da el sallarım, öpücük atarım. Sonra bazıları ilginç bakışlar atar bana yahut el sallayıp dururlar, daha geçen gün bir çocuk ninesini peşimden sürükledi sırf bu yüzden...

* Sınav tarihleri, ödev için gerekenler, kitap adı... gibi okul için elzem bilgileri önümde kağıt kalem olsa dahi yazmam. İllaki onu bir arkadaşımdan alacağım. Aksi mümkün olmuyor. Bu yüzden bazen sınavımın olduğunu sınavdan bir önceki akşam öğendiğim oluyor.

* Bazı vakitler yolda yürürken kendi kendine gülümseyen birini görmüşseniz o ben olabilirim. Bir şey düşünürüm, o an gülümsediğimi fark ederim, sonra gülümsememe gülerim bir müddet. İşte öyle.

* Yanımda birileri varken, ağzımı kocaman açıp ısırmak zorunda olduğum şeyleri yemeyi sevmem. Ayvalık tostu, ekmek arası şeyler mesela... Hatta bazen poğaçayı bile bölerek ağzıma atarım. Ellerimi de kaba bir şekilde kullanmayı sevmem. Bazen bu sebeple bir düğmeye defalarca bastığım olur . Dalga konusuyum biraz.

* İnsanları "canım cicim" diye sevmek yerine kendimce kelimeler türetirim. Bugün gittiğimiz bir misafirlikte, annesi kızına beni hatırlatmak için şey demiş mesela "hani sana küçük kuş diyen abla vardı ya..." Öyleyim işte. Bir de sevdiğim biri bana kızınca, kızmadan, öylesine "beni sev" diyip duruyorum bu aralar. Yine onlardan biri üzülünce, morali bozulunca da şey diyorum "kızma x, nolur kızma bak..." bunlar o insanları gülümsetiyor ya çok mutlu oluyorum.

* Bazen birini öylesine bir zamanda mutlu etmek isterim. İyilik perisi falan olasım gelir neyimeyse... Önem verdiğim yahut vermediğim biri... Önem verdiğim birine öylesine bir günde önemli olduğunu hissettiresim geliyor. Doğum günlerinde atılan uzun mesajlardan, maillerden atıyorum ona ya da minik hediyeler... Önem vermediğim birine tüm günümü ayırabiliyorum. Canı bir şey çekmiş gidip alıyorum, oturup pasta yapıyorum onun için... Geçmişte, çok geçmişte kalmış bir meseleyi ortaya getirip özür diliyorum. Ne bileyim, iyi bir şey yapıyorum sanıyorum işte.

* Temizlik. Yapmaya başladım mı her şeyi temizleyesim gelir. Bir oda süpürecekken odayı camlarına varıncaya kadar temizlediğim, tüm eve el attığım görülmüştür.

* Bazen çok çabuk sinirleniyorum ben. Ve sinirlenince ölüm susuşuna geçiyorum. İçimden bir ses "Çok saçma bir şeye sinirlendiğini biliyorsun değil mi? Karşındakine yazık, konuş artık!" vari cümleler kuruyor ama ben o üç beş dakika boyunca konuşamıyorum. Tek tük kelimeler çıkıyor ağzımdan çok zorlarsam... Ama o beş dakikadan sonra da sanki az evvel küsük duran ben değilmişim gibi gülüp eğlenmeme devam ediyorum.

Bana garip geliyor bunlar. Hee, vazgeçilmeyecek şeyler değil, değişmeyecek şeyler de değil ama beni ben yapan şeylerden işte...

Teşekkürler Finduilas.

Mim azura'ya, ZSA'ya ve yakup'a gidebilir bence. Siz ne dersiniz?


4 yorum:

Yarından Sonra dedi ki...

en güzelide sinirine hakim olman,gerisi teferruat ;) tanıştığımıza memnun oldum...

Syntinen dedi ki...

Çocuklara, bebeklere gülümsemen beni de gülümsetti.. Özellikle ninesini senin uğruna sürükleyen çocuğu okuduğum zaman.. Gayet güzel ve içten gülümsüyorsun demek ki :D:D

Sevdiklerine klişe tabirler yerine onları yansıtan ifadelerle seslenmen ise harika bi garip alışkanlık bence.. Ben de genelde bu türlüsünü tercih ederim mesela ((.

Güzel mim olmuş, tebrikledim ^-^

a. dedi ki...

@ V

Hoşgeldin:)

Teferruat da olsa alışkanlık işte...


@ Syntinen

:))

Mrs Baros dedi ki...

* Temizlik. Yapmaya başladım mı her şeyi temizleyesim gelir. Bir oda süpürecekken odayı camlarına varıncaya kadar temizlediğim, tüm eve el attığım görülmüştür.

Şu huy bende de olsa annem ne kadar mutlu olur (: