5 Nisan 2015 Pazar

Zamanda Bir Boşluk ve Diğer Boşluk


Benim hiç senin kadar yakın bir arkadaşım olmadı. Bunu az önce sesli bir şekilde söyledim, gözlerim biraz dolu. Belki kendime de bir itiraftı bu, daha önce görmediğim. Üstüme gitse ağlayacaktım, belki yazarken de olur bu. Çünkü kendimi zor tutuyorum. Seni özlemek suç mu bunu bilmiyorum, işte hiç bilemediğim şeylerden bir başkası da bu.

Senin için yazdığım birkaç şeyi okudum az evvel. Yine yazabilmeyi diledim, yine karşımda aynı sıcaklığı bulabilmeyi. Bulamamak ürküttü beni, korktum.

Çünkü biliyorum,


yerimi.
Sendeki.

Filmlerde para için sevdiği insanlardan vazgeçen; ama hala onlara değer veren kadınlardaki bakış oluyor yüzümde sana her yazışımda. Müjgan oluyorum bir Sadri Alışık sesinde. Bir suçluluk duygusu kaplıyor etrafımı ama suçumu bilmiyorum. Ne yaptığımı ve neyin bizi buraya getirdiğini bilmiyorum. Biliyorum bu bilmeyiş de senin nazarında bir başka suç. Bilmem gerekirdi. Bunun için de çok üzülüyorum. Belki olması gereken bu ve sen bu duruma çok kolay ayak uydurdun ama ben yapamıyorum, beceremiyorum. Çekmecede verdiğin eldiveni her gördüğümde ya da senin hoşuna gideceğini düşündüğüm bir yerde ya da güldüğümüz minik bir şeyi anımsadığımda...

Şimdiden sonra ne olur bilmiyorum. Bilmediğim şeyleri saydın mı? Seni bir daha görebileceğimi sanmıyorum. Bunu istemediğini de bu aradaki boşluk çok güzel anlattı bana.

Bu tarihten beri:

http://kayipfeslegen.blogspot.com.tr/2013/04/artk-eskisi-gibi-degiliz-tonlamas.html

Oysa dün gibi taze bazı anılar.



D.N: Okumayacağından emin olduğum için bu kadar rahat. Yine de okursan üstüne alın, yediğimiz mandalinalar hatrına.


1 yorum:

Evren dedi ki...

buruk bir gülümseme nasıl yapılır ki /)