14 Ağustos 2015 Cuma

İçmedim ama Sarhoş

Merhaba,

Yaz bitiyor. Bugün günler sonra ilk defa üşüdüm, üstüme inceden bir hırka giydim. Hayır, hiç yakışmadı, sevimli de görünmedim ama sevdim sıcaklığını. Doğrusu her şeyin güzel görünmesinin ne kadar manasız olduğunu bazen unutuyorum, bugün aklımda. Burada, işte tam burada gülümsüyorum. Belki bu yakışmıştır.

Yaz bitiyor. Bu günlerin gelmesi için ne çok dua etmiştim. Çok fazla hayal kurdum. Bütün kış çekilen sıkıntılara bir ödül olur sanmıştım. Olmadı. Yani hayal ettiğim gibi hiç olmadı. Her şey bir insan gözüyle, o insanın kendi hayatına bakış açısıyla (aşk hayatı oluyor burası) altüst oldu. Yaratıcı gözüyle bundan çok daha iyi olduğunu umuyorum. Yine umuyorum, işimiz umutla bizim... (Ne saçma cümle...) Belki daha önce hiç bu  kadar açık yazmamıştım. Deliler gibi gizlediğim bir şey değil bu ama özel mevzuların kişinin kendisinde kalması en iyisi oluyor bazen. Ama şimdi anlatacak kimsem yok. Burada yine törpüleyebildiğim kadar törpüleyip içimi sunayım dedimdi, oluyor mu? Oluyorsa başını salla böyle. İyi iyi.

İyi iyi. Ne güzel bu ikileme. Kötü kötü. Sarı sarı. Mahsun Mahsun. Bak espri bile yapabiliyorum. Soğuk soğuk. Burada da güldüm. Yoksa mutlu muyum?

Bilmiyorum. Sabahları -hep de sabahları- mutsuz uyanıyorum. Geceleri de bir o kadar düşünceli. Aralarda dalgınım. Neyin doğru olduğunu biliyorum ama elim varmıyor gibi bir hâlin içindeyim. Keşke bir cümleyle açıklanabilse. Ne güzel olurdu. Tek cümlelik kitaplar yazılırdı belki o zaman. Ya da bir mektup içinde tek bir cümle... Dolu dolu bir cümle. Dolu dolu bir mektup. Benim şimdi yapmaya çalışıp yapamadığım. Geceleri uyunabilse, sabahlara dek oturulmasa, sabahları uyanabilinse, iyi rüyalar görmek için bunca direnç neden? Kızmasa ablalar geç inilen kahvaltı sofralarına, biri istiyormuş haberi geldiğinde herkes senin yüzüne bakmasa, olmasa düğünler yakın çevrede, varsa da duyulmadan bitip gitse, tayin zamanı nereye gidileceği sorulmasa...Se se, sa sa.

Her şey çok güzel olacak deyip durduk. Şimdi okkalı bir küfür savurma isteği geliyor içimden. İnsan hiç yapmadığı bir şeyi de bu kadar isteyebilirmiş. Doğrusu küfreden kızlardan da hiç hoşlanmam. Neyse, geçti zaten.

Çok güzel kızları varmış. Dünyanın hiçbir yerinde bu denli güzelleri yokmuş ve iyiliklerine de diyecek yokmuş.

Bir küfür daha.

İmagine, çalıyor, sadece piyano... Söz yok ama ben içimden tekrar ediyorum istemsizce. En çalmaması gereken yerde hep çalar.Evet evet "you may say i am a dreamer."

Ben hiçbir şey olmamış gibi, yarı aptal yarı bilinçli ve bilinçli olduğu ölçüde mutsuz bir yazı noktalamak üzereyim. Yazları sıcaktan dolayı sevmem sanırdım. Böyle şeyler oldukça sevmemeye devam edeceğim sanıyorum. Hayır, ben yirmi altı yaşında ve artık bazı kararları vermesi gereken bir birey değilim. Ne yapması gerektiğini bilmediği için hiçbir şey yapmayan bir...

Daha fazla ağzımı bozmayayım istersen. Küfür bitti.

Laptop kapağı tak, indirilir.







Hiç yorum yok: