26 Nisan 2008 Cumartesi

muraşka

gecenin bir yarısı...sabaha yarım kala...
taktım "muraşka" ya...murat yılmazyıldırım ı özel kılan en önemli şarkı galiba bu...kendi içinde bir dili var,herkese anlatmak istediği,herkesin anlamak istediği bir olgu var...hani ebrularda oluyor ya saklıyorsun...sanki gizlenmiş de kişisine göre açıyor kendini şarkı.
kendimi bu şarkı gibi hissediyorum bazen,söylenmemiş cümlelerim var ya...
belki de hayat bir "muraşka".
bana,ona,bize,size,onlara...anlatmak istediği bir çok şey var,söylenmemiş birçok cümlesi var...
bazen neyi görmem neyi anlamam gerektiğini bilmiyorum...
bazen içinden çıkamıyorum,oturup karanlığın ortasına küçük bir çocuk gibi hıçkırmak geliyor içimden...
bazen anladığımı zannedip yürüyorum,bazen düşüyorum,bazen koşuyorum...
bazen hissettiğimi anlamak isterken mantığım "olur mu öyle şey?!"diyor...durmak istemezken duruyorum...
bazen sabitleşiyor hayat.
yabancı sözcükleri bana bir şeyi çağrıştırmıyor...
bazen susuyor,şarkıyı duyamıyorum...
bazen artık dinlemek istemiyorum!
duymak istemediğim cümleler var belki de,belki de kafam patlıyacak durumda oluyor...
bazen kafam patlayıncaya kadar duymak istiyorum cümleleri
seviyorum şarkıyı
şarkının getirdiği birçok şeyi...

işte o şarkı...

Ferjara hicey
Hiceya muraruşa
Yeliha reji ya harguşa
Herridey mandi
Kurfara eti loya meni loy hargaya uraşa
İnna muraşka
İna fadey, ina limni, ina godiya

Hirceri manju
Manjudey inda huji
Mendiya fergira yaruşa
Elderi huncay
Araju kayadoşa
Viteya forasi uraşa
İnna muraşka
İna fadey, ina limni, ina godiya
İna godiya... godiya... ina godiya... godiya

Yuvaşi derey
Memiley danatuji
Efiyo lahşi dar uraşi
İnna muraşkaİna fadey, ina limni, ina godiya
İna godiya... godiya... ina godiya... godiya
İnna muraşka
İna fadey, ina limni, ina godiya



Hiç yorum yok: