1 Şubat 2009 Pazar

hayalhane

Mantığıyla hareket eden biri sayılmam ben ama mantığı da es geçecek biri değilim. Hatta beni çok fazla tanımayan insanlar duygusal biri olduğuma inanmıyorlar. Savunma ya da kendimi ifşa etme adına "balık burcuyum ben" deyiveriyorum böyle durumlarda. Çünkü ne zaman biri burcumu sorsa, cevabını aldıktan sonra "aaa onlar çok duygusaldır" ifadesini yüzüme yapıştırıveriyor, alıştım gocunmuyorum bundan.Gelmeye çalıştığım nokta, duygularımı tam anlamıyla yaşayamam ki bunlar ufak da olsa mantıklı olmamdan kaynaklanıyor.

İnsan hayalleriyle yaşar derler, kim der, demiş midir ondan da emin değilim ama ben inanırım bu sözün doğruluğuna.İnsan düşünüyorsa vardır. Düşünmek bir anlamda hayal etmektir; o bir ev ise hayal onun bir odasıdır ya da penceresidir, kişinin hayal gücüyle alakalı bu biraz da...Birkaç gecedir uyumak üzere başımı yastığa koyduğumda hayal kurmaktan korktuğumu fark ediyorum. Oysa uyumak, hayalle başlayan bir yolculuğun düşte son bulmasıydı benim için... En güzel hayallerimi kurar ve en güzel düşe düşerdim bir zamanlar. Oysa şimdi bir hayalin peşinden giderken önüme engeller çıkıyor. Bir aksi cümle uykuya giden yolumun önüne çıkıyor ve ezip geçiyor beni, benim hayallerimi...

3 yorum:

The Metonian dedi ki...

burç konusunda aynı dertten muzdaribim (:

hayal etmekten de vazgeçme asla ;)

a. dedi ki...

ben hayal etmeyi istiyorum da olmuyor:/
hayal etmeyi kolay bilirdim ben bir zamanlar 8-)

bütün balık burçlarının kaderi bu galiba:P

rocxygen dedi ki...

annemde balık burcu
diye başlayıp içerisinde duygusal ibareler barındıran cümlemi hatırladım.. utandım..